‘’ Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.’’ (İnşirah 6)
Öncelikle ülke olarak yaşadığımız asrın felaketinde şehitlerimiz için Yüce Allah’tan (C.C) rahmet, asil milletime sabr-ı cemil niyaz ederim.
Üzüntümü kelimelerle anlatmam olanaksız. Afet bölgesini yakından gördüm, bir hafta boyunca sahada gönüllü olarak günde 14-15 saat aktif olarak çalıştım. O yüzden gördüklerimle astrolojiyi biraz harmanlayarak yazmamın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Önümüzde oldukça uzun bir süreç var ve bu süreç, başlamış bulunuyor. Bu yazımız, ömrümüz olursa, önümüzdeki bir yıl boyunca geçerlidir diyebiliriz inşallah.
Balık burcundaki Yeni Ay haritasında yükselen Koç burcunu görmekteyiz. Koç burcu bildiğiniz gibi burçlar kuşağının ilk burcudur ve burçlar kuşağının bebeğidir. Doğumu sancılıdır, zordur lakin gelişi sevinçtir, yeni başlangıçlar, yeni bir hayat, taze bir nefestir. Ailenin sevinci, mutluluğudur. O doğduktan sonra, çekilen bütün acılar, sıkıntılar unutulur. Bebeğin her istediği hemen yerine getirilir, herkesin gözü kulağı bebekte olur. Bu yüzden tüm milletimizin, ülkemize yeni doğmuş bir bebek gibi bakacağını, sütünü, yemeğini, temizliğini, uykusunu, bakımını, oyununu ve herşeyden önce sevgisini, ilgisini asla ihmal etmeyeceğini ifade edebilirim. Bu dönem, milletimiz, bu on ilimize bir bebek gibi bakabilir, ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilir. Bu illerimize, inanılmaz bir ilgi, sevgi, teveccüh olabilir ve devletimizin (Satürn)(baba) tüm ilgisi, tüm kaynakları, tüm ihtimamı bu illerimize dönük olabilir. Zaten şu anda öyle evet, lakin fazlası geliyor. Bu illerimizi ipeklere, pamuklara sarıyoruz. Sımsıkı sarıyoruz, sıcacık sarıyoruz.
Bir bebek, temizlik, saflık, günahsızlıktır. Ona hep güzellikler, hayırlar, iyilikler dilenir, ömrünün, bahtının açık olması dilenir, kokusu cennet kokusu denir. Bu bakımdan ülkemizin önünde yeni başlangıçlar, taze umutlar, yeni fırsatlar, hayırlar, iyilikler ve bereketler var diyebiliriz inşallah. Önümüzdeki aylarda oldukça olumlu ve güzel gelişmeler yaşanabilir diyebiliriz inşallah.
Koç burcu, ayrıca mücadele demektir. Ahval ne olursa olsun, düştüğü yerden kalkar ve mücadelesine devam eder. Yeni atılımlar, girişimler yapar. Şartların ağırlığı, zorluğu, kötülükler, engeller Koç’u yıldıramaz. Tabii, bazı zamanlar çok hevesli başladığı bir işi, bir anda bırakmasıyla da tanınır. Lakin haritada çok güçlü bir Güneş-Satürn kavuşumu var. Bu kavuşuma göre, bu dönem, öz disiplin, sabır, sebat, büyük bir organize güç ile yaralar daha hızlı sarılabilir, daha kolay ayağa kalkabiliriz. Millet olarak yeni hedeflerimiz, yeni amaçlarımız, yeni girişimlerimiz olabilir. Oldukça ağır sorumlulukları bir tüymüşçesine kaldırabiliriz. Bildiğiniz gibi bu kavuşum ‘’İNŞA’’ demektir. Yıkılan herşey, daha güzel inşa edilebilir. Bu sadece ev, işyeri olarak düşünülmemelidir. Milletçe birbirimize sımsıkı kenetlenebilir, birbirimizin üzerinden yükleri alabilir, bu yükleri seve seve taşıyabiliriz. Moral ve motivasyonumuz çok yüksek olabilir. Milletçe çok hızlı, çevik, atik, cevval olabiliriz.
Yeni bir paragrafa geçelim. Bugünlerde yaygın bir (Allah korusun) iç kargaşa, kaos söylentisi var, kulağıma geliyor. Hiç hoş değil ve ülkemizde böyle bir durum olamaz. Hele böyle bir felakette tek ve çok güçlü bir yumruk olmuş milletim, bu söylentileri de ezecektir inşallah. Bu söylentiler de Merkür-Uranüs karesinin bir etkisidir. Tekrar edelim böyle olumsuz, kaotik bir durum yok inşallah. Baktığım ve analiz ettiğim haritalarda böyle bir etki görmedim. Bunları yazıp çizenlere, konuşanlara da itibar etmemenizi önemle tavsiye ederim. Mars, şu anda İkizler burcunda ve Merkür ile güzel bir açısı var. Bu bakımdan dedikoduların, söylentilerin, dezenformasyonların kısa zamanda çökeceğini ifade edebilirim. Yine yönetim değişikliği, hükümet değişikliği, önemli siyasi figürlerin istifası, ya da bunun gibi bir değişimin de sözkonusu olduğunu DÜŞÜNMÜYORUM inşallah. Mevcut yönetim, yüksek bir özgüven, oldukça hızlı bir organizasyon, disiplin, sebat, kararlı ve ciddi uygulamalar ile güçlü yönlerini ortaya çıkarıp zayıf tarafları da başarıyla güçlendirebilir. Satürn’ün sağlamlaştırma ve inşa etme anafikri, hükümetin, mevcut kaynakların daha verimli biçimde kullanmasına, güvenli bir temelden yeniden inşa edilen politikalara, yerel yönetimlerde yenilenmelere, bilimsel araştırmaların daha sağlıklı yapılmasına ve daha büyük sorumluluklar almasına işaret edebilir diyebiliriz. Devletin haber kaynaklarından ve resmi açıklamalardan başka hiçbir açıklamaya itibar etmemeniz, dinlememeniz, paylaşmamanız menfaatiniz icabıdır.
Satürn bir öğretmendir, devlet ve hükümetin gereken dersleri başarıyla çıkardığını ifade edebilirim. Bağlamda önümüzdeki günlerde yerel yönetimlerde çok önemli değişiklikler, görevden almalar, yeni atamalar gündeme gelebilir. Yasal düzenlemeler de gündemde. Ayrıca 14 Mayıs olarak belirlenen Başkanlık seçimlerinin bir süreliğine ertelenmesi durumu konuşulmaya, tartışılmaya başlanabilir ki bu da Mart ayı içinde kamuoyu görüşüne sunulabilir. Yine haritadan gördüğümüz ipuçlarına göre seçimlerin ertelenebileceğini ifade edebilirim inşallah. Çünkü ‘’Dere geçilirken at değiştirilmez’’ atasözü, tüm milletimizin kulağına küpedir. Bu bakımdan milletimiz, bu dönemde liderini değiştirmez, buna da izin vermez. Hangi kalıba göre konuşuyoruz? Güneş-Satürn kalıbına göre. Çünkü Satürn’e göre, en iyi yol bildiğimiz yoldur. Yeni başlangıçları derslerimizi alarak, yani bir pergel misali, bir ayağımız sabit, diğer ayağımız hareketli olarak yapabiliriz.
Güneş’in haritadaki muazzam konumu, bu dönem inşallah yeniden daha güçlü bir şekilde hayal kurmaya, gelecek güzel günlerin inşasına başlayabileceğimizi, dost ve kardeş ülkelerden çok güzel desteklerin gelmeye devam edebileceğini, dostluğun, birlik ve beraberliğin, evrensel ve büyük düşünmemin gücünü, hayırda yarışmanın tadını alabileceğimizi gösteriyor diyebiliriz. Şans, talih, güzel günler ne derseniz, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, eşiğindeyiz inşallah. Her zorlukla beraber, ardından mutlaka bir rahmet, bir kolaylık gelir, buna inanırız. Bu dönemlerde kurduğumuz dostluklar çok sağlam olabilir. Evet, Rabbimizin katından bir uyarı aldık. Bu uyarı sadece yanlış adımlarımızı doğrultmamız, yanlışlarımızdan geri dönmemiz gerektiği değildir. Tabii ki bu derslerimizden biri. Ama bir diğeri de, ‘’Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız’’ (Al-i İmran 103) ayetini düşünüp idrak etmektir. Bu dönem inşallah bu ayet-i kerimenin tecellilerini de yaşayabiliriz inşallah.
Balık Yeni Ay döneminde, vicdan, merhamet, iyilikler gündeme gelebileceği gibi, ilahi adaletin de tecellilerini görebiliriz. Kim ne ektiyse, onu tarlasında görebilir. Yalan söyleyene yalan söylenir. Ekmeğini yediği, suyunu içtiğini ülkesine, bağrında büyüdüğü milletine, Rabbinin nimetlerine nankörlük eden nankörlük görecektir. Bu zor zamandan ün, nam, şan, fazladan üç otuz para devşirmeye çalışan, bu pazarda üç otuz paraya satılacaktır. Namı ayağa düşecek, maskesi indirilecek, gerçek yüzleri, kirli suretleri herkese ayan olacaktır inşallah.
Rabbim, güzel ülkemin, şüheda torunu milletimin, büyük, güçlü ve kadim devletimin yar ve yardımcısı olsun. Gizli düşmanlarımız var. Rabbim fırsat vermesin. Dost gibi görünen, merhamet, iyilik abidesi gibi görünen düşmanlar. Bizden gibi görünen düşmanlar. Ama Balık’ın sezgilerinin çok güçlü olduğunu unutmayalım. Bunları ve yaptıklarını açık bir kitap gibi okuyacağız inşallah.
Tekrar milletime geçmiş olsun diliyorum. Sözümüz sağlığa. Yarın, Balık Yeni Ay ve Burçlar diyelim inşallah.