‘’ Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.’’ (Nahl Suresi 16. Ayet- Diyanet İşleri Meali)
Bugün, gecenin ilerleyen saatlerinde Merkür ve Venüs Retro hareketlerinin gölgesinde, oldukça güçlü bir Güneş-Ay karşıtlığı meydana geliyor. Hepimiz için, milletimiz ve memleketimiz için hayırlı, uğurlu, kademli olsun inşallah.
Öncelikle kısaca Güneş-Ay karşıtlığından bahsedelim. ‘’İniş ve çıkışlar, duygusal kararsızlıklar, içsel çatışmalar, mantık ve duygular arasında sıkışmışlık hissi’’ olarak açıklayabiliriz. Yani duygusal ve psikolojik olarak bir tahtrevalliye binmiş gibi hissedebiliriz. Huysuz, güvensiz, alıngan ve gereğinden fazla hassas olabiliriz. İçsel dengemiz her an değişebilir ve duygusal karmaşıklığımızı karşımızdakine yansıtabiliriz.
Merkür ve Venüs Retro hareketlerinin gölgesinde bu durum biraz daha can sıkıcı bir hal alabilir. Merkür iletişim, Venüs de duygular, sevgi, kişisel ilişkiler (iş ilişkisi, çıkar ilişkisi, aşk ilişkisi, arkadaşlık, kardeşlik, aile ilişkileri) gibi geniş bir alana hitap ediyor. Bu alanlarda bazı sarsıntılar olması normal. Basit, önemsiz bir söze alınabilir, uzatılan dostluk elini yanlış anlayabiliriz. Karşımızdakiler de bizi yanlış anlayabilir. Venüs, aynı zamanda açık düşmanlar da demektir. Bu bakımdan dostu düşman, düşmanı dost gibi algılayabiliriz. Dikkatli olmak ve ağzımızdan çıkanı iyi tartmak durumundayız. Ruhsal dalgalanmalar, kafa karışıklığı, herşey yolunda giderken bir anda tersine dönen işler, rakiplerin sizden çok daha ilerde görünmeleri, birden başlayan diz, diş ağrıları, kemik ağrıları, kulak ağrıları, mide ağrıları da olabilir. Sırt ağrıları da tipiktir. ”Yaşlanıyorum” hissi ise, belki en çok rahatsız edeni olabilir.
Bozulan elektronik aletler şaşırtabilir ve sinirlendirebilir. İlerleyen safhalarda, aniden düşüp kırılan eşyalar, çok iyi anlaştığınız arkadaşlarınızın, dostlarınızın birden size karşı sert ve ters davranışları, işleri bir türlü yoluna ya da rayına oturmaması, çalışıp çalışıp havanda su dövüyormuş hissi, herşey ilerliyor derken, bir anda başladığınız yerde durduğunuzu görmek…
Binbir hevesle başladığınız işlerinizin bir anda gaz ve toz bulutu haline gelmesi…
Peki tamam, bunlar oluyor da, biz ne yapacağız?
Sınavın en kolay sorusu bu emin olun.
Öncelikle Güneş-Ay karşıtlığının bir nevi hayaller-gerçekler, duygular-mantık çatışması ve bilinçaltı korkuların aniden açığa çıkması olduğunu unutmayalım. ‘’Ya başarısız olursam’’, ‘’Ya yapamazsam’’, ‘’Ya alay ederlerse’’, ‘’Ya ciddiye almazlarsa’’, ‘’Ya korktuğum başıma gelirse’’ gibi düşünceleriniz varsa bunları uzaklaştırmaya çalışın. Başarısızlıktan korkarsanız başarısız olursunuz. Neye odaklanırsanız onu büyütürsünüz. Kendinizden eminseniz, yaptığınız işten eminseniz, herşeyden önce niyetinizden eminseniz, işlerinizin de yoluna gireceğine, bozulan ilişkilerinizin de düzeleceğine, hayallerinize de kavuşacağınıza inanın. İnancınızı koruyun.
Ancak kırıp dökmemeye, incinseniz de incitmemeye dikkat etmeli, ne kendinizi çok ağır, ne de başkalarını çok hafif görmelisiniz. Hani el yumruğunu yemeyen, kendininkini balyoz zanneder ya, öyle bir durum şu anda. Karşınızdakinin sizden daha hassas, ama sizden çok daha yüksek kalibrede olabileceğini de hesaba katmalısınız.
Çünkü;
Suya atılan küçük bir taşın dalgaları büyür ve en dıştaki halka en büyüktür. En büyük halkanın boyutu ile taşın boyutu arasında ters orantı vardır. Bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın en uzak köşesinde fırtına koparabilir. Bunu biliriz. O yüzden bugün yapıp ettiklerimizin, Retro dönemleri bittikten sonra faturasını mutlaka öderiz. Bir cümlenin faturası, kabarık gelebilir. Bir sözün faturasını aylarca taksit taksit ödemek zorunda kalabiliriz. Hızlı çarptığımız kapıyı nazik nazik çalmak zorunda kalabiliriz.
Sabırlı, sakin, soğukkanlı olmalı, bu dönemin geçeceğini bilmeliyiz.
‘’En uzun geceni hatırla can! Sabah olmadı mı’’ Hz. Mevlana
Yarın, inşallah Dolunay ve Burçlar diyelim. Sözümüz sağlığa.