Bismillahirrahmanirrahim,
‘’Andolsun biz gökte yıldız kümeleri oluşturduk ve seyredenler için ona güzel bir görünüm verdik’’ (Hicr/16)
Bugün, sabah saatlerinde Terazi Burcunda Ay Tutulması meydana geldi. Terazi Burcunda Ay Tutulması yani Dolunay haritamıza baktığımızda 14 Ekim 2023 görünümleri ile büyük benzerlikler gördüğümüz gibi, bazı önemli farklar da görmekteyiz. Türkiye’mizin bu görünümlerden nasıl etkilenebileceği noktasındaki analizlerimizi yapalım inşallah. Yarın da nasip olursa burçlara olan etkilerini konuşalım inşallah.
Dolunay/Tutulma haritasında ağırlıklı olarak İkizler burcunu görmekteyiz. İkizler etkilerini bir önceki yazımızda yazmıştık. Aynen geçerlidir. Ancak genişleteceğimiz bölümler bulunuyor. İkizler burcu, temel olarak hız, ulaşım ve iletişim demektir. Bağlamda önümüzdeki bir yıllık dönemde ülkemizde bir metro ve ulaşım seferberliği başlatılabilir. Pek çok il birbirine bağlanabilir, ulaşım mesafeleri çok kısalabilir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu dönemde oldukça yoğun mesai yapabilir. Yeni yollar ve projeleri, oldukça şaşırtan ulaşım ve yol projeleri, Kova Plüton’dan gelen güzel etki ile ‘’ÇILGIN’’ ulaşım projeleri gündeme gelebilir. Yeni köprüler, yeni tüneller, demiryolları yapılabilir, projeleri açıklanabilir. Hemen hemen her gün gazetelerde rutin olarak bir ulaşım, ulaştırma, metro, yol, altyapı projeleri, açılışları okuyabiliriz ve bunlardan bazıları dünya çapında ses getirebilir. Yine internet ve fiber ağlarda çok yüksek hız, çok ücra noktalara erişim, uydu destekli haberleşme ağları gündeme gelebilir. Türkiye’nin kıtalararası iletişim ağı büyüyebilir. Uydu yayınlarımız dünyanın pek çok yerine ulaşabilir. Askeri haberleşme de bu dönemde önem kazanabilir. Kargo, posta teşkilatında önemli yenilikler gündeme gelebilir. Türk telekominikasyon şirketleri arasında önemli işbirlikleri olabildiği gibi (Terazi) yüksek rekabetten (Koç) dolayı önemli gelişmeler, yeni enstrümanlar tanımlanabilir. Tabii iletişim konusundaki bu ilerlemeler Kova Plüton’dan dolayı bağımsız, yerli ve milli olanaklarla üretilen uydu, iletişim teknolojileri bağıntılı olarak olabilir. Aynı zamanda askeri iletişim içi tasarlanmış ürünlerin gündelik kullanıma uyarlanması da sözkonusu olabilir. Uzay konusunda, uzay çalışmaları, uzay teknolojisi, lazer teknolojisi, uzayda iletişim, astronot yetiştirilmesi, uzay konusunda başka ülkelerle işbirlikleri, ortak çalışmalar, başka ülkelerde Türk Uzay Üssü kurulması, uzay ile ilgili üniversitelerde yeni bölümler açılması da gündemimizde. Uzay konusunda yurtdışında çalışmış deneyimli hocalarımız da ülkemize gelebilir. Çok önemli gelişmeleri bekleyelim inşallah. Uzay çalışmaları için gerekli olan, ancak ithal ettiğimiz parçalar da yerli olarak üretilebilir.
İkizler, bildiğimiz gibi kardeşleri ve genç akrabaları, yakın çevremizi, komşularımızı temsil eder. Bu yüzden Güneş Tutulması döneminde yazdıklarımız geçerlidir. Ayrıca, kardeş-akraba-komşu ülkelerle, bağlarımız olan ülkelerle yeni toplulukların, birliklerin, konsorsiyumların oluştuğunu görebiliriz. Ayrıca oluşturulmuş ancak pasif durumda olan anlaşmalar da hayata geçebilir. Türkiye bu oluşumlarda önemli oyuncu ve aktör, lider ve patron olarak masaya oturabilir. Türkiye özellikle uluslarararası sorunlarda ‘’Garantör’’, ‘’Arabulucu’’ ülke olarak masada istenebilir. (TERAZİ ETKİSİ) Yine, oldukça güzel etkiler altında ülkemiz, etkili olduğu toprakları geliştirebilir. Uzak coğrafyalarda oldukça etkili olabiliriz. Ülkemiz, uzak coğrafyalara önemli yatırım, ihracat ve insani yardım atakları başlatabilir. Küresel ihracattan aldığımız pay artabilir. Bunun yanında bazı ülkelere hibeler de olabilir. Ayrıca ülkemiz, katılacağı fuarlarda kelimenin tam anlamıyla ‘’Gövde gösterisi’’ yapabilir. Sadece silah-savunma anlamında değil, Balık Venüs ve Terazi Ay’a da bakarsak gastronomi, moda, mobilya- ev tasarımları, ev dekorasyonu, ev aletleri konusunda da Türkiye, katıldığı fuarlarda önemli başarılar, ödüller kazanabilir. Yine Terazi Ay- Koç Güneş ve Balık Venüs’e bakacak olursak kadınların oluşturduğu birlikler, kooperatifler ihracat atağına kalkabilir. Terazi Ay ayrıca gastronomi demektir, Türk mutfağı çok önemli başarılar kazanabilir ve hak ettiği yere doğru hızlı bir ilerleme kaydedebilir. Koç Güneş etkisi ile de dünya mutfakları ile muazzam denecek derecede rekabet edebilir ve ödüller alabilir.
Ayrıca, Güneş yerleşimine baktığımızda Türkiye’nin dahil olmadığı oluşumlardan sonuç alınamayabilir. En çok ‘’ Türkiye’nin önemi tartışılamaz’’, ‘’Ortadoğu masasında Türkiye mutlaka olmalıdır’’, ‘’Türkiye ile anlaşmak zorundayız’’, ‘’Türkiye ile ilişkilerimizi iyi tutmak zorundayız’’, ‘’Türkiye olmadan bu iş yürümez’’, ‘’Türkiye ’siz olmaz’ tadında ve mealinde haber başlıkları okuyabiliriz. Bu dönemin rutin haber başlıkları ‘’…konusunda müjdeler geldi’’, ‘’Müjdeler üst üste geldi’’, ‘’Türkiye’ye para aktı’’, ‘’Türkiye’ye yatırım aktı’’, ‘’Önemli işbirliği, önemli kazanç’’, ‘’Ünlü yatırımcılardan ülkemize övgü’’ tadında olabilir.
Yine dönemin başlıklarına göz atarsak, ‘’Zirve’’ olarak nitelendirilebilecek projeler ve çalışmalar duyabiliriz. Uzun çalışma, araştırma ve geliştirme isteyen, detay planlanması gereken, problemlere çoklu çözümler üretebilen çalışmalar gündem olabilir. Ayrıca bu dönem ‘’Yıllarca çalıştı başardı’’, ‘’Azmin zaferi’’, ‘’Sıfırdan geldi, zirveye çıktı’’ haberleri rutin olabilir. Millet olarak bu dönem oldukça hırslı, azimli, kararlı ve hedef odaklı olabiliriz. Eskiden ders alarak, ülkemize uygun yapısal yeni tanımlar yapabiliriz. ‘’Dün hayaldi, bugün yapılıyor’’, ‘’Dün aklımıza bile gelmezdi, bugün hayatımızda’’, ‘’Artık bizde de bulunuyor’’, ‘’Artık bizde de yapılıyor’’, ‘’Dünyada birkaç ülkede var’’, ‘’Türkiye… konusunda ilk sıralara tırmandı’’ , ‘’Hayaller gerçek oluyor’’, ‘’ Hayallerimize bir bir ulaşıyoruz’ ’tarzında haberler bu dönem gündemde olabilir.
Haritada Balık baskısını da görmekteyiz. Her anlamda açıcı, büyütücü, genişletici bir dönem içerisindeyiz diyebiliriz inşallah. Gezegenlerin konumları bize bu dönem ‘’Bir hayal daha gerçek oldu’’, ‘’Rüya idi gerçek oldu’’, ‘’Olmaz denilen oldu’’, ‘’ Masaldı, efsaneydi, gerçeğe dönüştü’’ tadında başlıklar okutturabilir. Çok farklı ülkelerle ticaret, finansman ve mali ilişkiler kurulabilir. İnsani yardımlar artabilir, dünya çapındaki ekonomik, siyasi ve insani topluluklarda Türkiye başat olarak yerini alabilir. Hatta daha da sürpriz, daha da büyük atılımlar, ataklar ve gelişmeler de bekleyelim. Balık’ın sürprizleri çoktur, en derinlerden en parlak incileri sunar.
Ağırlıklı olarak yeni arkeolojik keşifler yapılabilir. Ancak bu keşifler çok gelişmiş teknoloji kullanılarak yapılabilir. Çok yeni yerleşim yerleri bulunabilir, arkeolojik çalışmalar, su, göl, deniz dibi buluntular gündeme gelebilir. Paha biçilemeyen eserler gün yüzüne çıkabilir. Bunun yanında Jüpiter yurtdışı, Venüs ise estetik demek olduğundan çok kıymetli, paha biçilemez, uzun süre başka müzelerde sergilenen, estetik ve sanat değeri çok yüksek olan, bizim olan bazı tarihi eserlerimiz de İkizler burada olduğundan ülkemize gelmek üzere yola çıkabilir. Hukuki prosedürler hızlanabilir, uzun zamandır üzerinde çalışılan iade meseleleri çözülebilir.
Özellikle Jüpiter- Venüs kontağı, Jüpiter-Uranüs kontağı ve yerleşimler, bu dönemde ülkemizin yeraltı kaynaklarını etkin ve aktif olarak kullanabileceğini gösteriyor diyebiliriz. Nükleer santraller, nükleer enerji kullanımı, bor, petrol, toryum gibi son derece kıymetli madenler, metaller ve enerji kaynakları gündeme gelebilir. Bu kaynakların kullanıldığı ağır sanayi, uzay sanayii, havacılık, araştırma ve tıp alanlarında kelimenin tam anlamı şaha kalkılabilir. Toryum ve değerlendirilmesi konuşulabilir. Ülkemizin eski kaynakları, muazzam biçimde yepyeni iş ve atılım alanlarına dönüşebilir, özellikle BOR kullanımı ile ilgili yepyeni alanlar açılabilir, ayrıca yine yeni keşifler ve icatlarla Türk mühendisler ve tasarımcılar gündeme gelebilir. Bor madeni, ağırlıklı olarak tıp teknolojisinde kullanılabilir. İlaç sanayiinde de gezegen etkilerinin ve görünümlerinin etkileri ile yeni atılımlar olabilir. Kimya alanında oldukça gelişebilir, büyüyebiliriz. Genetik, fizik ve kuantum mekaniği gibi kavramlar rutin olabilir. Genç mucitleri görmeye devam edebiliriz. Balık etkileri ağırlıklı olarak bu döneme de sıçradı diyebiliriz.
Oldukça güçlü Plüton etkileri ile eski, atıl durumdaki kaynaklar yenilenebilir, dönüştürülebilir. Özellikle arıtma, atıkları değerlendirme ve dönüştürme, eskiden kullanılan bazı yöntemlerin daha işlevsel olarak dönüştürülmesi gündeme gelebilir. Atık dönüştürme, eskileri yenileme, dün çöp olarak bakılan atıkların oldukça önemli maddi getirileri olabileceğini ve bu yönde başarılı projelerin olduğunu okuyabiliriz.
Esas konumuza bakalım. Bu dönem Neptün, Satürn, Mars ve Venüs’ün Balık burcunda olduğunu görüyoruz. Bu süreçte ülkemizin ortak olduğu ve katkı sunduğu derin deniz araştırmaları, kutuplar ile ilgili araştırmalar, yeraltı sıvı kaynakları konusunda daha ciddi çalışmalar gündem olabilir. Ülkemiz bu alanda liderliğe yükselebilir ve kutuplardan Türk ekiplerinin yeni buluşları dünya gündemine oturabilir. Neptün’ün yerleşmesine baktığımızda bu dönem balık bolluğu, deniz ürünlerinde artış görebilir yine deniz ürünlerimiz bu dönem yurtdışında hayli rağbet görebilir. Denizlerimiz üzerinde daha çok söz sahibi olabiliriz. Denizlerde ve okyanuslarda etki alanımız genişleyebilir. Mars Balık burcunda olduğundan Deniz Kuvvetleri ve Donanmamız konusunda harika haberler alabiliriz. Mars silah sanayii demektir, Balık Mars ise Mavi Vatan savunması anlamına gelir. Hayal edemeyeceğimiz gelişmişlikte inanılmaz deniz silahları, gemileri ve donanımları ülkemizde yapılabilir, beklenenden kısa zamanda denize indirilebilir. Deniz-savunma ürünlerimiz tüm dünyada popülerliğini artırırken, yeni deniz-liman-deniz-okyanus ticareti anlaşmaları yapabiliriz inşallah. Denizlerdeki hakimiyetimiz uluslararası medyada konuşulabilir. Deniz-okyanus konularında geniş düşünelim savunmadan balıkçılığa, denizaltı teknolojisinden lüks yat üretimine, liman ve deniz ticaretine kadar geniş skalada oluşturulmuş listelerde ülkemiz üst sıralara tırmanabilir inşallah. Deniz ticareti, denizaşırı ülkelere ihracat, denizcilik alanlarında ülkemize gelen gelir artabilir. Kısaca turizm, balıkçılık, limanlar, deniz ürünleri ticareti, kıta sahanlığı, deniz kaynaklarımız, gemi yapımı ve üretimi, ihracatta deniz yolunun kullanılması, yurtdışı limanları, yurtdışı limanları ve stratejik bölgelerde ülkemizim hâkimiyeti oldukça NORMAL bir gündem konusu. Özetin özeti derseniz, ‘’DENİZLERDE TÜRK HÂKİMİYETİ’’ derim. Ayrıca derin denizlerde sondaj çalışmaları ilerleyebilir, denizcilik konusunda ileri ülkelerle oldukça önemli kıyı, liman ve su ürünleri anlaşmaları imzalanabilir. Biraz daha açarsak, denizcilik ve deniz ürünleri ihracatında söz sahibi bazı ülkeler, artık sözü Türkiye’ye bırakabilir. Bu dönemde özellikle deniz savunmamız, limanlarımızın güçlendirilmesi, eski tabirle TAHKİMATI yapılabilir, yeni liman projeleri, hatta AKILLI LİMAN projeleri gündeme gelebilir. Çok stratejik ve denize kıyısı olan bölgelerde ülkemizin hâkimiyeti tartışmasız olabilir inşallah.
Yine termal sular, sıcak ve soğuk su kaynakları, yeraltı suları oldukça önemli olabilir. Bu alanlarda yeni ve oldukça önemli haberler alabiliriz. Venüs’ün Balık burcunda olmasıyla termal sağlık ve turizm önem kazanabilir. Bu alanlarda lüks otel ve konaklama konsepti gündeme gelebilir. Balık burcu ‘’Hastaneler’’ demektir, ülkemize ‘LÜKS’’ ve oldukça donanımlı hastaneler kazandırılabilir. Yurtdışından sağlık-kozmetik anlamda hizmet almak isteyenler adeta akın edebilir. Çok önemli sağlık sorunlarının ülkemizde başarıyla çözüldüğünü okuyabiliriz. Yatırımcılar bu alanlara dikkatlerini yoğunlaştırabilir. Sağlık turizminde lider ülke durumuna yükselebiliriz. Çok önemli haberler gelebilir.
Ülkemizin kalem kalem saymayacağım ama tüm İHRACAT gelirlerinde artış ve rekor haberleri bekliyorum inşallah.
Sanatta, sanatçılarımızdan çok önemli başarılar bekliyorum. Yurtdışında ödülleri kucaklayabiliriz. Venüs’ün görünümü özellikle film, fotoğraf, resim, müzik gibi kıymetli dallarda sanatçılarımızın yurtdışında ödülleri toplayabileceği noktasında bize oldukça güçlü işaretler veriyor diyebiliriz inşallah.
Oldukça önemli olan ve değiştirilmesi elzem olan ve çağın gereklerini karşılamayan ve hükümet kanadından da sık sık dile getirilen değişim sinyallerinin daha da somut adımları bu dönem atılabilir. Artık eski hayatımızın önemli bir kısmını geride bırakabilir, daha yüksek bir seviyede büyümeye devam edebiliriz. Pek çok alanda değişim halk tarafından istenebilir. Ülkemizde bu dönemde ‘’Köklü değişim yolda’’, ‘’Yenilikler yolda’’ tadında ve mealinde başlıklar gündeme gelebileceği gibi, özellikle Nisan ayından sonra Anayasa, İkizler burada baskın olduğundan yerel yönetimler ile ilgili yasalar, yerel yönetimlerde önemli değişiklikler ve bunların yasalarla desteklenmesi de gündem olabilir. Ayrıca bazı hukuki prosedürler kaldırılabilir ya da hızlandırılabilir diyebiliriz inşallah.
Sözümüz sağlığa.
(Fotoğraf: Selçuk Bayraktar resmi X hesabı 17 Temmuz 20219)